Merhaba arkadaşlar, bir önceki yazımızda Rust’ta bulunan ownership kavramından bahsetmiştik. O yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Bu konuyu anlayabilmek için bir önceki ownership kavramını da anlamış olmak gerekiyor. Bu nedenle bu yazıya başlamadan önce, eğer ownership kavramını bilmiyorsanız, diğer yazımı okumanızı tavsiye ederim.
Ownership öğrendikten sonra yine aynı derecede önemli olan ikinci kavrama geçiş yapıyoruz, o da borrowing (ödünç almak) kavramı.
Diğer yazımızda Rust’ın diğer dillere göre çok farklı bir kaynak yönetim mekanizması olduğundan bahsetmiş ve bir kısmını açıklamıştık....
Merhaba arkadaşlar, geçen seferki yazımda Rust programlama dili ile hakkında bir ön bilgi verip, onda bulduğum olumlu ve olumsuz gözlemlerimi ve düşüncelerimi aktarmaya çalışmıştım. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Aslında ownership(sahiplik), borrowing(borçlanma) ve lifetime(kullanım süresi, yaşam) konularını o yazının içinde açıklamak istemiştim fakat daha sonra yazının çok uzayacağını ve ana konudan şaşacağını düşündüğüm için ayrı ayrı yazılar halinde yazmak istedim. Rust programlama dilini diğer dillerden ayıran özelliklerin başında bu üçü geliyor bence....
Merhabalar, yine blog yazılarıma uzun bir ara verdikten sonra kaldığım yerden devam ediyorum. Bu yazıda uzun süredir merakla takip ettiğim bir programlama dilinden bahsedeceğim. Bu programlama dilinin adı Rust. Yeni bir dil olmasına rağmen diğer dillerden farklı özellikleriyle sıyrılmasından dolayı, ben de Rust hakkında bir yazı yazmak istedim. Fakat unutmamamız gereken bir kısım var; Rust dili hala geliştirilmekte olduğundan dolayı, yazdığım şeyler ileride geçerliliğini yitirebilir. Ben bu yazıyı elimden geldiğince güncel tutmaya çalışacağım....